12 Haziran 2022 Pazar
Birileri gerçekten derelerimize HES bahanesiyle dokundu derilerimize dokunurcasına. Ve bizler bu sürece “doğayı ve doğanı olumsuz etkileyeceği savıyla” karşı çıktık. Fakat son birkaç yıldır doğa kendisi de yarattığı olaylarıyla derelerimize öyle dokundu ki, öfkeyle taşarak hem kendine hem doğana (tüm canlara) zarar verir oldu. Bunun nedeni dolara doymadıkları için küresel iklim değişimine neden olan birileri.. Tüm bunları ‘haklı olarak’ genelde aynı pencereden bakarak eleştirdik, eylemlerde bulunduk.
Vesselam kısa kelam; son 3 yıldır, ülkemin, özellikle Doğu Karadeniz’deki su taşkınlarına farklı bir pencereden bakacağım, memleketim Arhavi özelinde:
Geçenlerde doğaya ve doğana duyarlı yeğenlerimden birtanesi bana bir resim gönderdi. Resim; köyümün doğal dere yatağının yok edildiğini gösteriyordu. Doğrusu; Sidere Deresi adet bilimkurgu vadisine dönüştürülmüştu. Bana yüzmeyi, balık tutmayı öğreten, yazın sıcağında serinleten Sidere deresinin efsane noktası Kva 3inci(taş köprü) bölgesi yoktu artık. Sözde Sidere Deresi yaptığı taşkınlık nedeniyle sakinleşiriliyormuş(ıslah)…
Resmi görünce kuşkucu (Enteller septik diyor) karakterim nedeniyle sükünetimi bozarak ben de taşmaya başladım. Hemen senaryomu yazdım; “Kesin Sidere deresinin taşkınlığı bahane edilerek, iptal edilen “Derecik HES’in ön çalışmaları yapılıyor..”.. Sonra sakinleştim, çünkü Pek yapamadığım “Sakin ol” komutu vermiştim kendime. Ve sorarak sorgulama süreci başlattım.. Aldığım yanıtlar beni düşünmeye itti. Birincis bu bir dere ıslahı olduğu konusunda ikna edildim..
Ve şuna kanaat getirdim: “Küresel ısınmanın getirdiği küresel iklim değişikliği Sidere’nin taşkınlığın artırarak, süreç içinde koşuşturduğum Sidere meydanina dek yatağını genişletip felaket katsayısın artırabilir. Bu nedenle derenin ıslahı kaçınılmaz gözüküyor..”
İşte bu noktada mühendislik disiplini devreye girmeli idi.. Benim ülkemde bir kesim asla teknik şartnameye uymaksızın inşa sürecini başlatır. Demem o ki, proje inşat başlamada önce değil, inşaat bittikten sonra hazırlar, gider sırtını dayadığı egemenin ilgili bakanlığına onaylatır ekonomik rantı adına..
Öncesi; ÇED raporu ve Fizibilite çalışmaları hak getire..
Porje müellifi ne gezer, çünkü iş proje muhalifi tarafından yapılmaktadır..
Sözde kitaba değil, kitabına uydurmak adına ilgili kurumlar Özel Teknik Şartname hazırlarlar.. Benim bildiğim İlgili bakanlığın değişmeyen ve her koşul ve durumda uygulanabilir ‘tek bir’ Teknik Şartnamesi olur, İhale yasası olur.. Üzülerek belirteyim ille de; 2002’den bu yan onlarca kere değiştirilen ihale yasası, yandaşların kasası haline getirildi adeta..
HES ile ilgili TİP Proje ile dolanlar ayri bir kesim. “Şu dereleri toplarsak, büyük debili bir dere oluştururuz ve devas bir HES yapılabilir..” diyerek ilgili bakanlıkların kapısında bekleşen partilileri bilirsiniz.. Hatta Derecik HES projesi de böylesi bir kimlik tarafından kurgulandığı söylenmişti bir ara bana..
Dahası; Sidere köyümün yukarısındaki köylere yakın bölgelerde; Otalaxe-Üçler köy, Üçirmak, Pilarget mevkilerinde; “SAKA-1, SAKA-2” HES projelerinin de benzer kurgu olduğunu duymuştum.. Mühendisler değil de yapsat zihniyetli kapkaççılar bilir; Ankara Ostim’de seçenek HES Projeleri satıldığını..
Eğer bireysel çıkar bütününde ‘salt beton istinat duvarlı’ dere ıslahı pıtrak gibi çoğalıyor ve bunda da muhtarlar kullanılıyorsa önce bu çıkarcıların ıslah edilmesi gerekir..
Evet, kuşkularım yok değil; eğer samimiyetle dereler ıslah ediliyorsa, Anroşmansız istinat duvarlı ıslah projeleri bana göre yanlış ve yetersiz.
Birincisi; her iki yakayı salt istinat duvarlarıyla geçerseniz dere yatağını bozar suyun debisini artırısınız..
İkincisi; bu beton istinatlar görece bir çözümdür, kalıcı değil.. İnsanın yarattığı yapay güç, asla doğa gücünü yenemez salt şiddetini azaltır. Bu istnat duvarlarıyla siz bir bölgeyi taşkından kurtarır, taşkını diğer bölgeye aktatrısınız, debisi daha artırılmış sularla.. Bu bölgeyi kurtarmak için de yeni istinat duvarları yapa, sonrasında bir bakmışsın Mansaba dek (denize dek) dereyi kanala hapsetmiş, debiyi ve yükleniciyi zengin etmişssiniz. Bunu ben Ankara’da trafik yoğunluğunu azaltmak için ‘öncek belediye başkanının yaptığı gibi araç trafiğ için yaptığı altgeçitlere benzetirim, çünü o alt geçitler araç trafiğini bir yerden alıp diğer yere yığmıştır..
Dere ıslahı için önerim, derenin her iki yakasına konuşlandırılan beton istinar duvarların önüne; büyük kütleli taş bloklarla (Asla dere yatağındaki taş kullanılmamalı) örülü, suyun debisini, taşkın enerjisini mas eden (düşüren) Anroşmanlar yapmak.. Bunun maliyeti yüksektir fakat taşkın felaketini minimize eder. Bunu da sahil yolları için İMO olarak önerdiğimiz Kuşaklama (Viyadüklerle oluşan güney yolu) yönteme benzetirim. Eğer sahıl yolları güneyden geçse idi, ne derelerin taşkınlığı ne de denizlerin saldırısı yaşanırdı..
Demem o ki, ben sadece Sidere’in Sideresi değil tüm derelerimizin Anroşmanla sakinleştirilmesinden yanayım..
Şevket ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
İktidarın yeni bir yalanı..Rizen’nin burnunun dibinde denizi doldurarak-Ki rizk; biliyoruz halk denizden alınanı geri aldığını, örneğin; kuşaklama/güney geçişleri yapılmayıp dolgu ile ‘adeta çin setti gibi derelerin mansabını tıkayarak geçilen Sahil yolunun adeta antik deniz altı yoluna dönüşmesi..- havaalanı inşa edeceksin, sonra dönüp siyasi rant adına “Rize- ARTVİN Havalanı” diyeceksin, hadebee!! ARTVİNLİ demez, çünkü Resmen “Rize Havaalanı”..Eğer, siz havaalanını Arhavi- Fındıklı arasında inşa etseydiniz tamam derdim, bu bir..İkincisi; bazı az gelişmiş AKP’liler yatırma ile yatırımı birbirine karıştırarak “Siz yatırımlara karşısınız” ezberini yetiştirecektir. Arkadaş, ben ulaşım kolaylığını sağlayan çağın üstün teknolojili projelere, ‘ille de Havayolun’a’ neden karşı çıkayım, memleketime kağnıyla mi gideceğim..Fizibil olmadıkları için ve de siyasi ekonomik ranta eklemlendirildiği için, bu havaalanına, sahil yoluna karşıyım..Evet Havaalanı yer seçimine, sahil yolunun güneyden geçmemesine ve ona paralel demiryolu inşa edilmediği için karşıyım..Doğa ve doğanın kimyasını bozduğu için karşıyım. Yani, biz mühendis ve mimarların ÇED raporları ve fizibilite raporları dikkate alınmadığı için karşıyım.. Tüm dereleri ve çayları yok ederek taşımalı su ile debisi yükseltilen HES’e karşıyım. Ve de küçük ölçekli HES’lere, yani KÖHES’lere karşıyım..Yaylaların evrensel doğal yapısını bozan yayla yollarına, doğanın altını üstüne getiren siyanurlu maden aramalarına karşıyım..Nasılki kuşaklama sahil yoluna ve o’na koşut demiryoluna karşı değilim; Büyük ölçekli su tutucu HES’lere(Baraja) de karşı değilim. Ben dışarıdaki petrol baronlarına ve içerdeki baroncuklara endeksli tüm projelere karşıyım. Biraz düşün, yoksa zordur işin; dünyanın en pahalı akaryakıtı ülkemde, dünyanın akaryakıt vergileriyle bütçesinin tamama yakınını belirleme ülkemde..Ben, ülkesini düşünmeyen ve de nükleer enerjiyi ülkeme saran enerji politikalarındaki yanlışa karşıyım…Rize havalının yolcu kapasitesine gelince;Çay ve fındık zamanı tamam da sonrası için hala göç veren bu iki ile dönüşler sorun yaratır. Yoksa bu havaalanı yandaşa yaptırıldı ve yolcu garantisi mı verildi!?
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
Sevket-che@hotmail.com.tr
evesbere@everesbere
GSM: 0506 609 00 32
https://youtu.be/cLO_6f-UA6s
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.